Değerli insanlarımız; aşiretçilik feodal yapının korunması olarak bilinse dahi amacımız feodalizmi hortlatmak değildir.
Kars, Erzurum, Muş, Ankara, istanbul, İzmir, Balıkesir, …VS. gibi bölgelere dağılmış, birbirleriyle irtibatları kopuk insanlarımız arasında iletişimi ve sıcak ortamı sağlamaktır. Acı ve tatlı günlerinde birbirlerinin duygularına ortak olmaktır. Gelecek kuşakların soylarını bilmelerini sağlamaktır. Seydo aşiretinin kökeni Şemiski ( Şemesork) aşiretindendir. Şemıski aşireti çok geniştir. Yüzlerce aşiret bu aşiretten ayrılmıştır. Tarihi 1000’li yıllara dayanır. Diyarbakır’n Farkin ( Silvan) bölgesinde yaşamışlardır. Safevi Devleti hükümdari ile Osmanlı Devleti padişahi Yavuz Sultan Selim arasında 1514 yılında yapılan Çaldıran Savaşında Kürt aşireti beyleri yardımıyla Şah ismail ordusu yenilmiştir. Yavuz Sultan Selim Mezopotamya’nın kuzeydoğu bölgesini aşiret beylerine armağan (hediye) ediyor. Seydolarin ataları Ağrı Dağının güney doğusunda bulunan Adağhan- Bazaran ve Makü bölgesine yerleşmişler. Seydo ve akrabaları takriben 1800’lũ yılların başlarında Makü yakınlarında bulunan KIYAS köyünden göç ederek Kars – Kağızman’a baglı Karagüney köyünü kurmuşlardır.
1913- 1916 yıllarında Ermenilerin saldırısı sonucu Karagüneyden göç edip Horasan’ a giderek 3-4 yıl kalmışlar. Ortalık sakinleşince büyük bir kısmı geri dönmüş Karagüney’e gelmişler. Ermeni ve Ezidiler’den boşalan Digor’a bağlı Şirinköy ve Yemençayır köylerine yerleşmişlerdir. Horasanda kalanların bir kısmı da Muş’a göçmüşler merkeze bağlı Hoper köyüne yerleşmişler.
Çok geniş olan SEYDO soyu binlerce aile olarak metropollerde yaşıyor. SEYDO soyundan olup ulaşamadığımız aileler de vardır. Kars Merkez köyünde oturan SiPO ailesi yüzlerce haneden oluşuyor. Kars Merkeze bağlı Subatan köyünde oturan HACI KEREM ailesi ve soyu vardır. Kağızman’da oturan ve asimile olarak Türkçe bilmeyen Kūrt Maholar Ailesi ve Ağır soyadını taşıyan ailelerde SEYDO soyu bulunur. Bu belgeyi hazırlamakta yararlandığım canlı kaynak aile büyüğümüz çok değerli Hüseyin AYDIN’a saygi ve hürmetlerimi bildiririm. Ayrıca gerek telefonla gerek yüzyüze görüştüğümüz insanlarımıza teşekkür ederim. Bu konuda bilgi sahibi olan ve yazılı kaynak olarak yararlandığımız rahmetli Romi AVINCA’yı saygıyla ve rahmetle anıyorum. Allah’tan rahmet diliyorum. Katkılarından dolayı ROMİ AVINCA’nın oğlu MEHMET AVINCA”‘ya ve degeri hocamız ismail ŞAN”a teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla
Abdurrahman Turan